Perşembe

Cebimde kalmış mıyım?

Yüzüm kırışmış yanlışların yalanların arkasında... 
Hangi hikayenin hangi parçasında kaldığımı bulamıyorum..
Geçmiş beni gelecekten çalıyor gibi sanki... 
hapsoluyorum bir yerlere kendimi kaybediyorum yeni umutlarımda kalan kısımlarımı...
Düşünmekle yoruluyorum artık...
Yorulmadan susmuyor haykırışlar...
Boş bakıyorum hayata, eskitiyorum yeni sayfalarımı.
yok yere sarartıyorum belki..
Sarıyı sevmiyorum oysa...
Sarmayın bana...
konuşamıyorum kelimeler tıkılıyor yine boğazıma...
Bunalım mıyım, olmalı mıyım...
Hayat denen zımbırtıyı abartıyor muyum, ya da yaşayabiliyor muyum layığı ile...
Geçti... geçti.. klasik sözümdür ki bu benim.. 
Geçen ne peki... özlediğim geçen dünler mi gelmeyenler mi?
Kalemimi özlemeye başlamışım meğer... 
Defterlerimi tüketmişim kelimelerim bitmemiş hala...
Dökemiyorum içimi, bitiremiyorum beni yiyip bitiren zehrimi... 
Anlam veremediğim gelişmeler sonu gelmeyen yenilişler...
Kararını benim veremediğim mahkemeler yaşıyorum..
Tanıksız, kanıtsız...
Dağınık bırakıyorum …
İlerlemiyor bu tren...hayat denen ve vagonlarında yeni sorular taşıyan bu tren işte... 
Kurtulamıyorum...
Kanatsızım üstelik uçamıyorum da...
Sadece gökyüzüne bakabiliyorum...
Umut var , var da... umut edecek bir çağ kaldı mı acaba elimde.. 
Durun ben bir bakayım ceplerime...